Her İşte Varız! – Nuran Taşhan


İstanbul Üniversitesi Avrupa Topluluğu ve İktisat bölümünden mezun oldu. Aynı dönemde yarı zamanlı Türk Müziği Nazariyatı eğitimi aldı. Okul öğreniminin ardından bir süre Avrupa Birliği Türkiye organizasyonlarında aktif görev aldı, İngiltere’de bu alanda eğitim programlarına katıldı. İş ve Proje Geliştirme pozisyonlarında profesyonel olarak çalıştıktan sonra 2006 yılında NBS İnsan Kaynakları Yönetim Danışmanlık Şirketini Kurdu. İşe Alım, Organizasyonel Gelişim , Değerlendirme Merkezi Uygulamaları, Kişilik Envanterleri ve Testler, Koçluk bakış açısı ile eğitim programları oluşturulması ve uygulanması konusunda uzmanlaştı. 2011 yılında Akademi ve Pernet Bordrolama şirketlerini hayata geçirerek insan kaynakları profesyonellerine eğitim ve endüstriyel ilişkiler alanında danışmanlık vermeye devam etti. Sertifikalı bir Erickson ve Forton Group Koç’u, Koçluk eğitmeni ve NLP Master olan Taşhan, son 3 yıldır Birleşmiş Milletlere bağlı Sivil Toplum kuruluşları ile Afganistan ve Suriye’den gelen mülteciler için adaptasyon ve Kobiler için mesleki eğitimler vermekte, kariyerinin dışında Kısa film yapımcılığı ve edebiyat ile ilgilenmektedir. İlk romanı “Zemra”, 2019 yılında “Yaşadığım En Güzel Dün” adlı öykü kitabı da 2020 de yayımlandı. Bavul ve Edebiyatist dergilerinde yazılar yazmakta, digital platformlar üzerinden “Mülakat Odası” ve “Yan Masa” başlıklı podcast yayınlamaktadır.
8 Mart Kadınlar Günü: Yeteneklerinizi Keşfedin, Güçlü Olduğunuz Alanlarda Parlayın!
Bugün, 8 Mart Kadınlar Günü’nde, sadece kadınların toplumsal gücünü kutlamakla kalmıyoruz; aynı zamanda her bir kadının içindeki potansiyeli, yetenekleri ve liderlik gücünü keşfetmesi için ilham veriyoruz. Kadınlar, tarih boyunca karşılaştıkları engelleri aşarak topluma büyük katkılar sağlamış, her alanda güçlü izler bırakmıştır. Ancak gerçek güç, dışarıdan gelen bir tanıma değil, kişinin kendisini tanıyıp, kendi yeteneklerini keşfetmesiyle ortaya çıkar.
Kendinizi Tanıyın ve Yeteneklerinizi Keşfedin
Kariyerinizdeki başarı, kendinizi ne kadar iyi tanıdığınızla doğru orantılıdır. Her kadının içinde farklı bir güç, özel bir yetenek yatıyor. Bu yetenekleri keşfetmek için cesur adımlar atmak gerekiyor. Her biri farklı alanlarda parlayabilir; kimisi liderlikte, kimisi yaratıcılıkta, kimisi iletişimde. Önemli olan, kendi güçlü yönlerinizi fark etmek ve bu alanlarda performans göstermek için firsatlar yaratmaktır.
Bazen en güçlü yeteneklerimiz, bizim fark edemediğimiz yerlerde gizlidir. Hangi işlerde keyif aldığınızı, hangi görevlerde doğal olarak başarı gösterdiğinizi gözlemleyin. Duygusal zekânızı, yaratıcı düşünme yetinizi, çözüm odaklı yaklaşımınızı veya başkalarına ilham verme gücünüzü keşfedin. Bu içsel gücünüz, kariyerinizi yönlendirecek en güçlü pusula olacaktır.
Güçlü Olduğunuz Alanlarda Parlayın
Herkesin gücü farklıdır. Güçlü olduğunuz alanlarda performans göstermek, sadece kendi kariyerinizin değil, etrafinızdaki kişilerin de başarısını artırır. Güçlü olduğunuz alanlarda daha fazla sorumluluk almak, kendi değerinizin farkına varmanızı sağlar. Bu, liderlik becerilerinizi geliştirebilir, takımlarınızı motive edebilir ve size daha fazla firsat yaratabilir.
Eğer insanlar arasında güçlü bir iletişim kurma yeteneğiniz varsa, bir ekip lideri ya da mentör olarak görev alabilirsiniz. Eğer analitik düşünme gücünüz fazlaysa, stratejik kararlar alarak projelerde önemli bir yer edinebilirsiniz. Kendi yeteneklerinizi doğru alanlarda kullanmak, hem size hem çevrenizdekilere ilham verir ve iş hayatınızda sürdürülebilir bir başarı yaratır.
Korkularınızı Aşın, Cesur Olun
Kadınlar genellikle toplumda kendilerini yeterince değerli görmeme veya korku nedeniyle potansiyellerini tam anlamıyla kullanamama eğiliminde olabilirler. Ancak, unutmayın ki cesaret, korkuya rağmen hareket edebilmekten geçer. Kendi gücünüzü tanıyın ve her engelin, her zorluğun aslında sizi daha güçlü kılmak için bir firsat olduğunu bilin.
Bir adım atın, büyük hedeflere yönelin, risk alın. Bu süreç, yalnızca kariyerinize değil, kişisel gelişiminize de katkı sağlar. Güçlü yönlerinizi keşfettikçe, korkularınızın geride kaldığını ve başarının sizin için ulaşılabilir olduğunu fark edeceksiniz.
Kişilik Özelliklerinin Önemi
İş görüşmelerinde ve profesyonel hayatta başarıyı belirleyen faktörlerden biri olan kişilik özellikleri, adaylar için oldukça önemli bir rol oynar. Bu bölümde, hangi kişilik özelliklerinin önemli olduğunu ve nasıl geliştirilebileceğini keşfedeceğiz.
Kişilik, “beni ben yapan”, zamanla değişmeyen ve pek çok durumda aynılığını koruyan özelliklerimizdir. Bunların genel olarak değişmediğini biliyoruz; dolayısıyla hayattaki seçimlerimiz kişiliğimizle ne kadar uyumlu olursa, yeteneklerimizi o kadar çok kullanabilir ve yaşam tatminimizi çok daha üst noktalara taşıyabileceğimizi biliyoruz. Aslında “doğru” ya da “yanlış” yoktur. “Duruma uygun olan” ya da “olmayan” vardır. Yanlış iş, yanlış partner gibi etiketlerle konuşmak çok yüzeysel kalır. Hayattaki en temel meselemiz, kendimizi tanımak ve bizim için uygun olanı seçmektir.
Kişilik Eğilimleri
Çok genel anlamda, 5 temel kişilik eğilimimizden şöyle bahsedebiliriz:
Başkalarıyla İlişki: Bireylerin başkalarıyla nasıl ilişkiler kurduğunu, sosyal etkileşimlerde nasıl davrandıklarını belirler. Bu özellik, içe dönük veya dışa dönük bir yaklaşımla kendini gösterebilir.
1. İçe Dönük (Sosyal Çekilme): İçe dönük kişiler, genellikle daha sakin, içsel dünyalarına odaklıdır ve başkalarıyla etkileşimde bulunmaktan çok yalnız kalmayı tercih edebilirler. Bu kişiler, sosyal etkinliklerde veya kalabalıklarda daha az rahat hissedebilirler ve zamanlarını genellikle kendi başlarına geçirerek enerji toplarlar. İçe dönük insanlar daha az dışa dönük olabilir ve kendilerini daha çok kendi düşüncelerine, hobilerine ya da belirli ilgi alanlarına adarlar. Ancak, bu kişiler derinlemesine ilişkiler kurmada güçlü olabilirler ve daha dikkatli, özenli bir şekilde insanları dinleyebilirler.
2. Dışa Dönük (Sosyal Yönelim): Dışa dönük kişiler, sosyal etkileşimleri sever ve başkalarıyla vakit geçirmekten keyif alırlar. Bu kişiler, enerjilerini sosyal ortamlardan alır, kalabalık ve dinamik ortamlarda rahat hissederler. Dışa dönük insanlar, genellikle açık sözlü, enerjik ve girişken olup, insanlarla kolayca bağlantı kurar ve ilişkilerinde aktif rol oynarlar. İnsanlarla iletişim kurmak onlar için doğal bir süreçtir ve takım çalışmalarında da genellikle daha rahat hareket ederler.
Her iki özellik de kendi avantajlarına sahiptir. İçe dönük bireyler, daha derin, anlamlı ilişkiler kurabilirken, dışa dönük bireyler ise daha geniş sosyal ağlar oluşturabilir ve gruplarda liderlik yapabilirler. Hangi tarzın baskın olduğu, kişinin iş hayatındaki yaklaşımını, sosyal etkileşim biçimlerini ve kariyerinde nasıl ilerleyeceğini etkileyebilir.
Stresi Yönetme Biçimi: Bireyin stresle başa çıkma şekli, kişisel ve profesyonel yaşamında nasıl tepki verdiğini büyük ölçüde etkiler. Bu özellik, rahat veya endişeli bir yaklaşımda olabilir.
1. Rahat (Duygusal Denge): Stresli durumlarla karşılaştığında, bu bireyler sakin kalabilen, kendini kontrol edebilen ve olaylara daha mantıklı bir perspektiften yaklaşabilen kişilerdir. Yüksek duygusal dengeye sahip kişiler, zorluklar karşısında streslerini iyi yönetir, kaygıya kapılmaz ve daha stabil bir ruh haline sahiptir. Bu, onların stresli durumlarda sağlıklı kararlar almasına ve verimli çalışmasına yardımcı olur.
2. Endişeli (Duygusal Dengesizlik): Duygusal denge düşük olan kişiler ise stresli durumlarla başa çıkarken endişelenir, kaygılarını kontrol etmekte zorlanabilirler. Bu, onları duygusal açıdan daha hassas hale getirebilir ve stresli anlarda daha fazla yıpranabilirler. Endişeli kişiler, zaman zaman stresin olumsuz etkilerini uzun süre hissedebilir ve bu da iş performanslarını olumsuz etkileyebilir.
Kişinin stresle başa çıkma tarzı, hem kişisel sağlığını hem de iş hayatındaki verimliliğini doğrudan etkileyebilir. Rahat bir stres yönetimi tarzı, sağlıklı bir dengeyi koruyarak daha iyi sonuçlar elde etmeye yardımcı olurken, endişeli bir yaklaşım daha fazla stres ve tükenmişlik riski taşıyabilir.
Düşünme Tarzı: Bireylerin dünyayı nasıl algıladığını, sorunlara nasıl yaklaşacaklarını belirler. Bu özellik, duyarlı ya da gerçekçi bir yaklaşımda olabilir.
1. Duyarlı (Şematik Düşünme): Duyarlı kişiler, başkalarının duygularını, ihtiyaçlarını ve çevrelerindeki insanları düşünerek hareket ederler. Bu düşünme tarzı, empati yapmayı ve başkalarının perspektiflerini anlamayı kolaylaştırır. Bu kişiler genellikle hayal gücüne, sezgilere ve yaratıcılığa dayalı çözümler ararlar. Duyarlı kişiler, kişisel değerler ve duygusal bağlarla daha fazla etkileşime girerler, bu da onları insan ilişkilerinde güçlü kılabilir. Ancak, bazen duygusal bir yaklaşım, mantıklı ve pratik çözümler bulmalarını zorlaştırabilir.
2. Gerçekçi (Mantıklı Düşünme): Gerçekçi düşünen bireyler, olayları daha analitik bir şekilde değerlendirir ve pratik çözümler bulmaya odaklanırlar. Bu kişiler, mantık ve veriye dayalı bir yaklaşım benimserler, duygusal etmenlerden ziyade somut verilerle hareket ederler. Gerçekçi düşünme tarzı, problem çözme ve karar alma süreçlerinde daha sağlam ve pratik sonuçlar doğurur. Ancak, bu kişiler bazen duygusal yönleri göz ardı edebilir ve daha az esnek olabilirler.
Her iki düşünme tarzı da avantajlıdır, ancak hangi tarzın öne çıktığı, kişinin iş yaşamındaki başarı ve ilişkilerinde nasıl davranacağını etkileyebilir. Duyarlı düşünme, yaratıcı çözümler ve insan ilişkilerinde güçlü olmayı sağlarken, gerçekçi düşünme daha analitik ve pratik kararlar almada etkilidir.
Etkileme ve İşbirliği: Bireylerin başkalarıyla nasıl ilişkiler kurduğunu ve takım çalışmalarındaki yaklaşımlarını belirler. Bu özellik, kabullenen veya bağımsız bir yaklaşımda olabilir.
1. Kabullenen (İşbirlikçi): Kabullenen kişiler, başkalarıyla uyum içinde çalışmayı, grup çalışmasına katılmayı ve ortak hedeflere ulaşmak için başkalarının fikirlerine ve ihtiyaçlarına duyarlı olmayı tercih ederler. Bu kişiler, genellikle işbirlikçi, anlayışlı ve empatik olup, grup dinamiklerini destekler ve başkalarıyla etkili bir şekilde çalışırlar. Kabullenen bireyler, takım projelerinde verimli olurlar ve genellikle birlikte çalıştıkları kişileri motive edebilirler.
2. Bağımsız (Öz Yeterli): Bağımsız kişiler, kendi başlarına çalışmayı, kararlarını tek başlarına vermeyi tercih ederler. Bu bireyler, daha çok özgürlüğü ve bağımsızlığı ön planda tutarlar. Özellikle kendi projelerinde yaratıcı ve özgürce çalıştıklarında daha başarılı olabilirler. Ancak, bu kişiler bazen grup çalışmalarına katılmaktan veya başkalarının önerilerini dinlemekten kaçınabilirler.
Her iki yaklaşımın da avantajları ve zorlukları vardır. Kabullenen kişiler, grup içinde uyum yaratma ve başkalarıyla etkili işbirliği yapma yeteneği ile güçlüdür, ancak bağımsız bireyler, kendi başlarına hareket etme özgürlüğüne sahip olup yenilikçi çözümler geliştirebilirler.
Düzen ve Esneklik, Bireylerin organizasyon ve planlama anlayışını gösterir.
1. Serbest (Esnek): Serbest düşünen bireyler genellikle daha rahat ve esnektir. Planlama ve düzenleme konusunda katı kurallara bağlı kalmazlar ve daha spontan bir yaklaşım benimserler. Bu kişiler, değişimlere kolayca uyum sağlayabilir, yeniliklere açık olurlar ve işler yolunda gitmediğinde hızlıca alternatif yollar ararlar. Esnek bir yaklaşım, yaratıcılık ve yenilikçilik açısından faydalı olabilir çünkü bu kişiler, daha serbest bir şekilde düşünerek sorunlara çözüm üretirler. Ancak bazen fazla esneklik, düzensizlik ve plan eksikliği gibi zorluklara yol açabilir.
2. Kontrollü (Düzenli): Kontrollü kişiler daha düzenli, planlı ve sistematik bir yaklaşıma sahiptir. İşlerini belirli bir sıraya koyar, kurallara uyar ve zamanlarını verimli bir şekilde yönetmeye özen gösterirler. Bu kişiler işlerin her zaman belirli bir düzende ilerlemesini tercih ederler ve genellikle yüksek organizasyon becerilerine sahiptirler. Kontrollü yaklaşım, işlerin düzgün bir şekilde yürümesini ve hedeflere sistematik bir şekilde ulaşılmasını sağlar. Ancak bazen bu kişiler aşırı derecede katı olabilir ve değişimlere karşı direnç gösterebilirler.
Her iki yaklaşım da farklı koşullarda güçlü olabilir. Serbest yaklaşım, esneklik, adaptasyon ve yaratıcı çözümler gerektiren durumlar için uygundur. Kontrollü yaklaşım ise düzen, planlama ve uzun vadeli hedeflere ulaşmak için gereklidir. Başarı, her iki tarzı da dengeli bir şekilde kullanabilmekte yatmaktadır; gerektiğinde esneklik gösterirken, aynı zamanda doğru bir düzeni ve planlamayı da sürdürebilmek önemlidir.
Sonuç: 8 Mart Kadınlar Günü’nde Kendi Gücünüzü Keşfedin ve Parlayın!
Bugün, 8 Mart Kadınlar Günü, kendinizi tanımanın, güçlü yönlerinizi fark etmenin ve hayatınızda cesurca adımlar atmanın tam zamanı. Kişisel özelliklerinizin farkına vararak, hangi alanlarda güçlü olduğunuzu keşfetmek, kariyerinizdeki başarıyı ve tatmini artırır. Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin, gelişmek için her gün yeni firsatlar yaratın ve en iyi olduğunuz alanlarda parlamaya cesaret edin.
Kadınlar, birlikte güçlü olduklarında her şeyin üstesinden gelebilirler. Güçlü olduğunuz yönlerinizi keşfedin, bu yönleri geliştirin ve kariyerinizde daha fazla başarı için cesurca adımlar atın. Bugün, sadece kadınları kutlamak değil, aynı zamanda hepimizin potansiyelini en üst düzeye çıkarma zamanıdır.